25 Ekim 2007 Perşembe

Kabusta Kaybolmak -Gelişmeler-25 Ekim 2007

"Release dates are evil." demişti bir sohbet sırasında, Ben Jordan serisinin yapımcısı Grundislav bir keresinde bana. O zaman da haklı olduğunu düşünüyordum, şimdi de.

Birkaç ay önceki planım, Kabusta Kaybolmak: 'Ruhlarımızı Kurtar'ı 1-2 hafta içinde çıkarmaktı. Bu süre hep '1-2 hafta sonrası' oldu (22 Ağustos'ta Aşırı Doz Yanılsama'da yazdığım yazıda "Oyunu cuma günü çıkarmayı düşünüyorum" yazmışım, komik.).

Eklemek istediğim pek çok şey oldu, epey zaman alacak şeyler. Şu anki planım hâlâ, Lost in the Nightmare'ın yeni versiyonunu 1 hafta içinde çıkarmak. 29 Ekim'e yetiştirebilirsem ne güzel olacak!

Bu konudaki başarısızlığımı sürekli hatırlamak motivasyonumu artırmaktan ziyade, beni çalışmaktan alıkoyuyor. Yaz mevsiminde olduğu gibi tatilde olmamam, okulla ilgili sorumluluklarımın bulunmasının beni yorması da cabası.


Şu an ne yapıyorum? Yeni bölüm! Daha bitmedi, eklenecek daha çok şey var. Ama titiz davranıyorum, beğenmediğim sahneleri silip tekrar baştan yapmaktan çekinmedim. Olabileceğinin en iyisi olsun istiyorum.

Aslında OyunYapsak.Net'e yeni yazımı da KK:RK bittikten sonra yazarım diye düşünüyordum, ama madem bitiremedim, yazıları yazmak için geç bile kaldığımı düşünmemem için bir neden yok. Kısa ama yeni bir yazı da en yakın zamanda geliyor.




Kabusta Kaybolmak: 'Ruhlarımızı Kurtar' benim için gerçek bir mücadele olacak. Oyunun Türkçe dil desteği de kazanmasıyla beraber, ulaşağım kitle oldukça büyüyecek. Hazır modeller, kaplamalar ve oyun motoru üzerinden çalıştığım, izinsiz müzik parçaları kullandığım ve oyunun grafikleri "eski" olduğu için epey eleştiri alacağım, belki de beklediğimden de kötü eleştiriler olacak, buna ne kadar hazırım bilmiyorum. Açıkçası Silent Hill ve birkaç oyunun/filmin soundtrack'lerinden bazılarını ve birkaç müzik gruplarının, oyunun atmosferine oldukça uyan parçalarını (mesela Rammstein/Rammstein) izinsiz kullanıyor olduğum için hâlâ kendimi kötü hissediyorum. Ama aynı zamanda, kullandığım müzikler oyunun ilgili bölümleriyle o kadar uyumlu oldu ki, eğer bu şekilde yayınlamasaydım da içimde eksiklik kalacaktı. Cesaretsizliğimden ötürü pişman olacaktım. Hayattaki tüm pişmanlıklarım, cesaretsizliğim yüzünden oldu zira. Ama mücadelenin en büyük kısmı, benim 2 yılda kendimi ne kadar geliştirebildiğimi göstermek. Korku kurguları tasarlama konusunda belki de 2 yıldan bu yana gerilemişimdir, bilmiyorum. Veya diffuse glow'lu grafikler ve bazı sahnelerde kullandığım noise effect belki oyunun atmosferini mahvedecek? Paragrafın başında bahsettiğim mücadeleye girmekten korkmamam gerekiyor yine de.


Yazıya nokta koyayım. Dediğim gibi, kısa bir süre içinde bir yazı daha yazacağım, oyun yapımına başlamak isteyenlere tavsiye amaçlı. Saat 3 olmuş, yarın erken kalkıp okula gitmem gerek.
Şu an dinlediğim"Saat Üç" adlı parçayı sizlere hediye edip ayrılıyorum.

Saat 03:00 olmuş, resimler buruşmuş karlar erirken saçlarımda....

(bir de 2 yıl kadar eski bir oyunun yeni sürümü üzerinde çalışıyor olmanın yan etkilerinden birisi de, bizim o dönem sevdiğimiz şeyleri yeniden sevmeye başlamak. Eski şarkıları filan...)

Hiç yorum yok: