10 Kasım 2007 Cumartesi

"Aga ben oyun yapicam"

Aslında "Herkes 15 dakikada oyun yapımcısı olacak!" başlıklı yazıyı yazmaya başlarken dile getirmeye niyetlendiğim konu buydu, ama bu ilk yazımda ilerledikçe farkında olmadan konuyu saptırıp benim kendi oyun yapımı tarihçemi anlatırken bulmuştum kendimi. OyunYapsak.Net'teki bir önceki yazım olan "Kabusta Kaybolmak: Gelişmeler"den bir sonraki yazımda (yani aslında bu yazı!) da oyun yapımında programcılığın bir araçtan ziyade amaç olarak görülmesi konusuna değinecektim ama biraz önce bir forumda gezinirken gördüğüm bir yardım çağrısı beni bu yazıyı yazmaya itti.

Hayal kurmak güzeldir. Büyük başarıların öncesinde yine kurulmuş büyük hayaller yatar. Ama biraz insaf; Knight Online'ı yapan adamlar, oyun forumlarına girip "Ya bana oyun yapmayı öğretecek var mı? Şimdi online oyunumuza canavarları nasıl ekliyoruz?" gibi sorular soran ilkokul talebeleri miydi? KO'ın yapımcılarının özgeçmişini bilmiyorum, ama bu kadar çok yaygınlaşabilecek bir MMORPG'yi yapan kişilerin böyle insanlar olmasına da ihtimal vermiyorum (bence önemli olan şey oyunun veya oyuncunun kalitesi değil; gerçekten çalışabilen bir MMORPG'yi tamamlayabilmek ve bunu insanlara oynatabilmek. KO'ı sevmesem de, yapımcılarının istedikleri başarıyı kazandıkları konusunda şüphem yok [ama sonra oyunu istila eden kalitesiz oyuncular yüzünden hayal kırıklığına da uğramış olabilirler, bilmiyorum]).

Şimdiye kadar herhangi bir oyun yaptığından şüphe ettiğim ("karakterlerin hareket ve buyu cizimleri tamam ama bunlarinasil calistirabilirim?" diye soran bir kişinin GameMaker'da veya AGS'de olsa bile herhangi bir oyun yapabildiğini sanmıyorum) bir üye tarafından yazılmış bir çağrıydı bu. Hayır, takım arkadaşı aramıyordu; zaten kendi takımı varmış. Okuyunca aklıma aynı forumdaki eski, başka bir 'oyun yapımcısı' üye geldi: "X Oyun Stüdyoları büyüdü! Şu an 20 kişiyiz" gibi bir şey diyordu, ismini ve eleman sayısını unuttum. Umarım gelecekteki hayatları için, iş dünyasıyla ilgili önemli bir şeyi öğrenmişlerdir: "Birinin senin arkadaşın veya akraban olması senin o kişiyle iş yapmayı tercih etmen için bir etken olmasın; eğer o kişi o iş için yetersizce o zaman onun çalışmada yeri yoktur." Umarım o 20 kişilik elinden hiçbir iş gelmeyen takımı kuran çocuk bu dersi almıştır da sonra ileride bir iş kuracağı zaman torpille iş almanın ne kadar zararlı olduğunu da hatırlar.

Mesajda sorulan ilk sorular oyunun yapımıyla ilgili algoritmik detaylardı, oyundaki düşmanların hareketlerinin ayarlanması mesela. Sanırım tüm bu soruların hepsinin birer tane, basit cevapları olduğunu düşünmüş. Ya ama hiç mi aklına gelmiyor, "Niye oyuncu sayısına oranla çok az oyun var? Oyun yapmak isteyen tek oyuncu ben olamam, değil mi? Eğer oyun yapımı bu kadar basitse o zaman neden sadece ben ve diğer birkaç insan bu işle uğraşıyor?" diye? Ama asıl ilginç olan, ikinci iletideki sorulardı: Oyunun ücretinin nasıl alınacağı, premium hesapların nasıl ayarlanacağı gibi işin ekonomik kısmıyla ilgili sorulardı. Evet, 20 kişilik hiçbir iş yapmayan takımımızla oyunu kısa sürede bitirdik, şimdi sıra paraları kazanmaya geldi.

Verdiğim yanıt şu oldu;

"
Çok sert bir cevap olacak, ama bunları söylemem lazım.

Sadece şunu söyleyeyim: Bahsettiğin gibi bir online oyun yapmak için ÇOK ciddi bir bilgi birikimi ve takım çalışması gerekiyor (ve elbette ki takım arkadaşlarının da "Hacı, ben oyun yapacam, hikayeyi ben yazarım aga" gibi cümleler kurmaktan daha fazlasını yapabiliyor olması lazım). Sadece "Boyle bir oyunu yapmak ne kadar surer?" soruna cevap vereyim: Haritanın nasıl yapılacağı, canavarların hareketlerinin nasıl yapılacağı gibi ayrıntıları kendi başına öğrenmeye çalışmak yerine forumda tanımadığı kişilere soran ve en önemlisi de yardım çağrısında bulunmak gibi önemli bir amaca hizmet eden iletisini yazarken bile doğru dürüst bir Türkçe kullanmaya üşenen birisi için: Sonsuza kadar.

Muhtemelen çok sevdiğin Knight Online gibi oyunlar, " ya kankiler ben yeni uye oldum ve online oyunu yapmaya calisiyorum bu oyunu bikac kisi yapcaz." diye forumlarda yardım isteyen adamlar tarafından yapılmadı. Şu an arkadaşlarınızla yaptığınız tek şey hayal kurmak, üzgünüm."

Hayır, yanlış anlaşılmasın; benim karşı çıktığım şey internette oyun yapımı hakkında başka kişilerden yardım almak değil. Keşke ben de ilk başladığım zaman, gerekli araştırmalarımı yaptıktan sonra birilerinden yardım alabilseydim. Ama belki de en güzeli böyle oldu, tek başıma ilerlemeyi öğrenmem.


Sadece Türkiye'deki gençlerden bahsettiğim gibi bir sonuca varılmasın; özellikle AGS forumlarında da periyodik olarak bu tip oyun yapamayımcısılarıyla karşılaşmak mümkün, ve nedense (!?) bu kişiler de İngilizceyi doğru düzgün konuşmaktan aciz oluyor (16 yaşında olup da "Forgot" kelimesinin "fogot" olarak yazılmayacağını bilmeyen Amerikanları gördükçe
artık ABD'de okul diye bir şey olmadığını düşünmeye başlıyorum. "makin: i need info on how to make a game like background making animtion i think i may have miss spelled" şeklinde bir forum mesajı atmak için yaşadığımız mağarada internet bağlantılı bir bilgisayar olmalı).

Ya gerçekten merak ediyorum; bir oyun yapıldığı zaman, yapımcının hayatının aniden değiştiğini filan mı sanıyorlar? Ben şu ana kadarki en iyi oyunumu yayınlayalı tam 2 yıl oldu (geçen gün yıldönümüydü), ne elime yüklü bir miktarda para geçti ne de kızlar üzerime yılan gibi gelmeye başladı; bir oyun yapınca bunların gerçekleşeceğini mi düşünüyorlar? Söyleyeyim; bunlar olmuyor. En fazla belki sizinle tanışmak isteyen kişilerden birkaç e-mail alırsınız, hepsi bu. Ama benim için bu bile yeterliydi, hiç tanımadığım birisinin yaptığım oyunu çok beğendiğini, devamını ne zaman getireceğimi sorması güzel bir rüya (ama sonra Annie Wilkes'a dönüşebiliyorlar, dikkat).


Uzun bir yazı oldu yine.
Özetle anlatmak istediğim;
*Araştırmacı olun. Bütün detayları forumlarda sorarsanız n00b konumuna düşersiniz, gerçekten faydalı olabilecek insanlar size yardım etmekten kaçınır.
*Henüz oyun yapımının temellerini öğrenmeden, teknik olarak Kınayt Onlayn kalitesindeki oyunları yapmaya başlarsanız sonunuz muhtemelen hüsran olacak.
*"Abi ben çok manyak senaryo yazarım, beni de ekibe alsana, 20 kişi olalım!" diyenlerin önerilerini 2 kere düşünün.
*"Oyun yapacağım, zengin olacağım, yırtacağım!" şeklindeki hayallerini şu ana kadar çok az insan evladı gerçekleştirdi, sizin de onlardan birisi olmamanız imkansız değil ama çok zor.


"
We've all been raised on television to believe that one day we'd all be millionaires, and movie gods, and rock stars. But we won't. And we're slowly learning that fact. And we're very, very pissed off."

Tyler Durden

19 yorum:

Adsız dedi ki...

bi iki tane hazır motor kullanarak oyun yazıp 40 yıllık oyun yapımcısı gibi konusursan o insanlardan hiçbir farkının olmadığını söyleyebilirim.Çünkü bu ülkenin sorunu oyun yapımı konusunda; hiçbirşey bilmeyip herşeyi yapacağına inananlar ve az şey bilip çok şey bildiğini sanan insanlardır.

Ahmet Kamil Keleş dedi ki...

Böyle bir yorum geleceğini biliyordum.

Evet, kendimin de 40 yıllık bir oyun yapımcısı olmadığımın, C++ ile yaptığım ufak oyunları saymazsak şu ana kadar yaptığım çalışmaların hazır oyun motoruyla yapılmış olduğunun farkındayım.

O yazıda çok şey bildiğini iddia eden birisi izlenimi verdim sanırım, ama aslında benim de daha bu işin henüz çok başında olduğumun farkındayım. Beni sinirlendiren, çok az bir emek harcayarak yüksk noktalara gelmenin hedeflenmesi. Ben hâlâ çok az şey bildiğimi ve daha çok çalışmam gerektiğini biliyorum, bu işe ilk başladığım zaman da biliyordum.

Adsız dedi ki...

yazdıgın yazıda haklılık payın elbetteki var.o tarz soru soranlar benide sinirlendiriyor.ama beni üzen konu su ki o tarz soru soran insanların oyun yapımı ile hiçbir bilgi ve alakaları yok,bunun suclusuda onlar değil oyun yapımı ile ilgili siteler.türkiyedeki oyun yapım sitelerinde bu işin ciddi boyutunu ele alan cok az kişi var.cogunlugu kısayoldan büyük oyunlar geliştirmeye teşvik ediyolar( hazır oyun motorlarını ornek gostererek).halbuki hazır motorlar ile yapılacak işler cok kısıtlı veya 2d olur.bu sitelerin bu işin ciddi bir iş oldugunu,oyun yapmak isteyen birinin hangi aşamalardan geçmesi gerektigini.oyun yapmanın tek kişilik bir iş olmadıgını tekrar tekrar anlatmaları gerekir.en azından bu tarz sitelerin kendilerinin ortaya bi oyun koyup nasıl yazdıklarını anlatmaları gerekir,boylece bu işlerin kolay olmadıgı anlasılacaktır.

Ahmet Kamil Keleş dedi ki...

Hmm, bu konuda haklısın. Hazır oyun yapma motorlarını ben sadece oyun yapımına başlangıç için öneriyorum, ama sanırım "Profesyonel olmak için daha ötesini bilmeye gerek yok o zaman" gibi bir anlayışa neden oluyorum. Bu konuyu anlatan bir yazı yazmam lazım.

Adsız dedi ki...

ben bunları yazarken seni hedef almamıştım . sonucta siz indie piyasası ile ilgili haberler yazıyosunuz,hazır motorları ornek vermeniz cok dogal.

benim demek istedigim genel anlamda bu işin inceliklerini anlatan sitelerin olusması.yani yabancı sitelerden çeviri yapılacagına kendimiz adım adım neler gerekir tüm ayrıntıları ile yazalım.bu ülkeden neden bir gamedev.net cıkmasın ki?

yani insanlar yeteri kadar bilgilenmeyince gereksiz hayallere kapılır gereksiz sorular sorabiliyorlar.

Ragnor dedi ki...

Hmm, şimdi bir oyun birde bir demo çıkarmış bir kişi olarak 40 yıllık olmasada 1-2 yıllık oyun yapımcısı gibi konuşma hakkına sahiptir Gord10. Ve siz oynamamış olsanız dahi yada oynayıpta beğenmemiş olsanız dahi o türü seven kitle tarafından beğenilmiş güzel tepkiler almış bir oyun yapmış biri Gord10. Türkiye ortalamasına vurursak bu başarıyı, Gord10 oldukça iyi yerlerde duruyor bana sorarsanız :).

Neyse konumuz Gord10 değil. Ne kaynak sıkıntısı var ne de başka birşey. Şöyle düşünün elimizde iki kişi var. İkisinede aynı ortamda aynı bilgilerle birşey öğretmeye çalışıyorsunuz. Biri öğrenebiliyor, diğeri öğrenemiyor. Bu durumda kalkıpta kaynak eksikliği derseniz sorunu gözden kaçırırsınız. Çünkü konuyu öğrenemeyen en başından beri hiç çalışmayan kişi. Bizim sorunumuzda bu. Birileri eldeki kaynakları kullanarak çalışmak yerine tembelliğine kılık uyduruyor.

Ayrıca çevirilerin ne kötü yanı var? Oldukça faydalı birşeydir iyi yabancı makaleleri çevirmek. Yapabiliyorsanız sizde çevirin. İnanın hiç kolay birşey değil, denedim oradan biliyorum.

Adsız dedi ki...

benim gord10 la bir problemim yok.tek demek istedigim insanları eleştirirken başka sebeplerinede bir bakmak gerekir.Neden o insanlar bu tarz soru soruyorlar bunun sebeplerini araştırmak gerekir.

Gord10 profesyonel oyun yazımı ile ilgili yazı yazacagım demiş yorumunda.Hemde daha bu işlerin çok başında oldugunu,amator oldugunu kabul etmiş.şimdi çelişki olmuyormu.daha yeni başlayan birinin profesyonel oyun hakkında yazı yazacagım demesi.işte ne güzel ki arkadaşımız bu haliyle bile yardımcı olmaya,yazı yazmaya calısıyor.peki neden profesyonel insanlar gord10 kadar iyi niyetli düşünmüyorlar.bu ülkede ticari oyunlar yapıldı ve çıktı.hangisi bir site acıp veya bir kitap yazıp amator insanların elinden tuttu.bence problem burada.

Kaynak sıkıntısı yok demişsiniz,ogrenmek isteyen ogrenir demişsiniz. bence türkiyede cok büyük kaynak sıkıntısı vardır.ve birşeyler ogrenebilmiş insanlar cok büyük ihtimalle yabancı kaynaklardan faydalanmışlardır.

çevirilerin kötü bir yanı yok,ama çeviriler eksik kalınca yapmanın bir anlamı kalmıyor.mesela ogre 3d grafik motorunun sadece ilk 3 tutorialinin çevirisi yapıldı,şimdi birisi bu egitimleri okurken devamı gelmezse adam yarıda kalır.yani ya çeviriyi tam yapacaz yada oturup kendimiz bişi yazacaz.

Ahmet Kamil Keleş dedi ki...

Ben eleştirilere her zaman açığım, bu eleştirilerin de kişisel olmadığının farkındayım.

Ama ben profesyonel oyun yapımcılığını anlatan bir yazı yazacağımı söylediğimi hatırlamıyorum, eğer önceden böyle bir şey ima ettiysem o zaman özür dilerim çünkü bir amatör olarak böyle bir işe soyunmuş olmam gerçekten yanlış bir davranış olup bir çelişkiye yola açacaktır. Belki kendimi doğru bir şekilde ifade edememden ötürü benim profesyonel oyun yapımını anlatmaya niyetli olduğum gibi bir sonuç ortaya çıkmıştır, bilmiyorum.

Ahmet Kamil Keleş dedi ki...

Düzenleme:
Şimdi gördüm; " " Hazır oyun yapma motorlarını ben sadece oyun yapımına başlangıç için öneriyorum, ama sanırım "Profesyonel olmak için daha ötesini bilmeye gerek yok o zaman" gibi bir anlayışa neden oluyorum. Bu konuyu anlatan bir yazı yazmam lazım." demişim. Benim orada kastettiğim profesyonel oyun yapımı değil, oyun yapımı araçlarının oyun yapımındaki rolüydü. Kendimi doğru ifade edememin getirdiği bir yanlış anlaşılma meydana gelmiş.

Ragnor dedi ki...

Üzgünüm ama programlama yada geniş bir yelpaze içinde programlama ile ilgilenecekseniz en azından döküman vs. okuyup anlayacak kadar ingilizce bilmeniz gerek. Bu durum herkes için geçerli, Finlandiyalılar içinde, Almanlar içinde, Japonlar içinde geçerli.
Bunun dışında programcı kişinin sırf kod okuyarakta elindeki kütüphane'nin, motorun vs. nin nasıl çalıştığını anlayabilmesi gerekir. Lütfen illa birilerinin size bu işi öğretmesi mi lazım yani? Eğer kod okuyarak öğrenemiyorsa o programcı, zaten daha yeterince iyi değildir, kendini geliştirmesi gerekiyordur, basamakları hızlı hızlı atlamasının bir alemi yok.
Anlaşılması gereken şey şu, Kimse kimse için bişey yapmak zorunda değil. Ha oturup yapıyorsa o onun bileceği şey.

Adsız dedi ki...

ben kendimi yanlış ifade ettim galiba.
tabikide kimse kimseye birşey ogretmek zorunda değil.herkesin kendisinin bazı şeyleri çözüp , ogrenmesi gerekir.ama bunu sadece iyi programcılar yapar.forumlarda " aga grup kurdum şöle oyun yapıcam" diyen kişiler zaten gerçekten kodlardan birşey cıkarabilecek kadar bilgili olsalar o cümleleri kurmazlar.

ben yorumlarımı yazarken bu forumlardaki soruları soran insanların bakış açısından durumu anlatmaya calıstım.yoksa benim umrumdada değil kaynak varmış,biri yardım etmiş, forumlarda şöle oyun yapıcam diye mesaj atmış felan.

bu ülkede oyun programlamanın ciddi bir iş oldugunun egitiminin verilmesi kesinlikle şartdır.ancak boylece forumlardaki o soruların sonu gelir.

fredi dedi ki...

Herkese selam. Bir süredir burada süregelen tartışmayı izliyordum ve artık birşeyler yazmanın vaktinin geldiğine inanarak bu yazıyı yazıyorum.

Önce lafı uzatmadan söylemek isterim ki isimsiz arkadaşımızın söylediği birçok şeye katılıyorum. Sözüm doğrudan Gordon'a değil tabii ki ama "lamer"lardan daha sıkıcı birşey varsa benim için, o da sürekli "lamer"lardan nefret ettiğini belirtmeye çalışarak aradan sıyrılmaya çalışanlardır. Biraz ağır gelebilir ama benim için durum bundan ibaret.

Her yerde görüyoruz, "hacı arkadaşla toplandık quake 5 yapıyoruz". Bu arkadaşlar muhtelemen evde bir LAN partisine dalıp amaçlarını on dakikada unutacaktır. Tamam da sürekli bu arkadaşlara bindirmek biraz saçma. Neden böyle davrandıklarını incelemeden kendilerine sürekli hakaret ediliyor. Burada "lamer"ların ulusal savunucusu durumuna da düşmek istemem fakat onlar da bu halkın çocuklarıdır ve onları bu şekilde itip kakmaya kimsenin hakkı yok.

İnsanlar neden bu şekilde davranıyor? Bu insanların bu duruma düşmemesi için ne yaptık? Öncelikle söyleyeyim kendilerini aşağılamak, MSN Messenger'da arkadaşın ile konuşurken "falanca linkteki elemana baksana ya ehue ehue" demek kesinlikle yanlıştır. Şimdi bazı arkadaşlar "nette tonla kaynak var araştıran nasıl araştırıyor? Bunlar natural seleksiyon sonucu böyle gerizekalı oluyor" gibi faşizan cümleler kurabilir. Ben bu tür arkadaşlara sadece ülkenin sosyal katmanları ve sosyo-ekonomik farklılıkların yarattığı davranış farklılıklarını işaret eder koltuğuma çekilirim.

Öyle iki insan düşünün ki hayatı boyunca bir şeye ulaşmak için hiç emek sarfetmesi gerekmemiş, hiç aç kalmamış, ne isterse istediği anda elde etmiş. Diğer insanı düşünün, arzu ettiği şeyler için her zaman çalışması gerekmiş, hayatını kazanması için emek sarfetmesi gerektiği kafasına kakılmış ve çalışmak seni özgür kılar denmiş.

Birinci şahıs forumlara gelip Quake 5 yapacağını iddia eden şahıstır. İkinci şahıs da kod okuyarak efekt öğrenen arkadaş. Fakat önemli olan şahıslar değil toplumsal gerçeklerdir. Eğer bu "lamer" adını verdiğiniz insanlardan kurtulmak istiyorsanız, onlara araştırma alışkanlığını kazandıracaksınız. Ve bunu sadece size söylemiyorum, bu ülkenin eğitiminden sorumlu olan insanlara da söylüyorum. Fakat bütün bu uğraşlar nafiledir. Çünkü mevcut sistemde asla herkes eşit emek sarfedemez. Her zaman birileri diğerlerinin ayağına yemek getirmek zorunda kalır. O nedenle, ben diyorum ki adam Quake 5 yapmak isteyen bir "lamer" diye O'na hakaret etmeye hiçbirinizin hakkı yok. Önce nedenlere bakın sonra konuşun.

Fakat hiçbirinizin bu insanların ortadan kalkması için eşitlikçi bir düzeni iki yüz yıl bekleyeceğinizi sanmıyorum. O nedenle somut bir çözüm önerisi bulmaya çalıştım. Aklıma gelen en iyi çözüm Gamedev.net gibi bir site. Arkadaşlar bu site açıldıktan sonra Avrupa ve Kuzey Amerika'daki "lamer" sayısında gözle görülür bir düşüş yaşanmıştır. Bence bunun en önemli sebeplerinden biri bu sitenin sadece "lamer"lar için bir sayfaya daha doğrusu FAQ bölümüne sahip olması.

Gamedev.net kalitesinde bir site/foruma sahip olsaydık ben diyorum ki Türkiye'de oyun yapımcılığı konusunda hoş bir adım olurdu. "Lamer"lar asla tükenmeyecek bu sistem dahilinde, fakat azaltmak bizim elimizde.

Son olarak, "lamer"lardan da "anti-lamer"lardan da bıkmış durumdayım. İkisi de gördüğüm yerde sayfayı kapatmam için yeterli bir sebep oluyor forumlarda. Sözlerim meclisten dışarıdır.

Esenlikler.

Adsız dedi ki...

hay agzına saglık fredi. işte ben bunu anlatmaya calısıyorum. resmen beynimkeliri ozetlemişsin.
bizim lamerlere bu işin boyle yapılamayacagını ogretmemiz lazım.ama bence bunun yeri bu site değil.Gerçekten oyun yapımı konusunda profesyonel,baştan sona ticari bir oyun yapmış,bu işin zorluklarını bilen birinin bu işin nasıl yapıldıgını anlatması gerekir.

Melih Ünver dedi ki...

Merhaba arkadaşlar,

Herkesin söylediklerinde haklı bölümler var elbet. Ancak Fredi çok güzel dokunmuş olaya. Şimdi bunu bir üst düzeye taşımak istiyorum.

Evet ben de bu lamer diye anılan şahıslardan çok rahatsızım. Zira nerede olsak karşımıza çıkıp ahkam kesen tiplerdir. Fredi buna toplumsal kaynaklı bir açıklama getirmiş, çok güzel, katılıyorum. Peki hepsini geçtik, ortaya somut işler çıkarmayı başarmış birilerini düşünelim basitte olsa. Muhtemelen internet üzerinden tanışıp bir kaç kişi bi şekilde birşeyler yapmışlardır. Fakat bu 3 - 5 arkadaş bi araya gelip corp. olup çıkıveriyorlar ortaya. 3 - 5 proje görüntüsü sonra "biz xxx studios. Ben kurucu bu yönetici" gibi durumlarla karşılaşıyoruz. Ben buna Fredi'nin getirdiği gibi bir açıklama getiremiyorum. Zira bunlar açıp araştırma soruşturma alışkanlığını geride bırakmış tipler. Daha dün forumlarımızda bu adamlar ortalığı luna parka çevirdiler. Çocuk bunlar. Yaşı büyük olan çocuklar. Hele bir tanesi var ki, Emirhan bilir gamex etkinliğine katılmış olan Ozan isimli şahsiyet. Bu adam orda konuşma yapmış, bişeyler anlatmış belli ki ama bu bahsedilen kişilerden hiçbir farkı yok. Şimdi bu vakaların hepsini görünce mümkün değil bişey yapmak gelmiyor içten. Hani dersin faydalı olmaya çalışalım bişeyler katmaya çalışalım insanlara ama yok öyle bişey. Yapamazsınız çünkü artık yapıcam kısmını geçmiş. Yaptığını sanıyor. Çok basit bir örnek vericem içerdeki başlıklardan:

Tıklayın

Bu arkadaş uzun süre önce geldi. Herkes durumu biliyor ama hiçbirşey olmamış gibi kabul gördü aramızda. Çalışmalarını gönderdi eleştirdik, yorum yaptık ve daha bir sürü şey... Neyse... Ama düzelen hiçbirşey yok ortada. Böyle bir başlık açıp laf sokuşturmak dışında olan bişey yok. Sonra da hadi eyvallah dedi gitti. Biz bunca emek vermişken şimdi kalkıp siz üzerinize düşeni yapamadınız demeyin sakın. Bakın bir arkadaşımız birşeyler yazdı bu "ağa ben oyun yapıcam" diyenlerle ilgili:

Tıklayın

Çok güzel ifade etmiş. Hatta bu tartışmaya katılmadan önce orda bile belirtmişim yorum olarak, toplumsal bir sorunumuz olduğunu. İçinde bulunduğum sürekli yeni kişilerin geldiği ve GİTTİĞİ bu geniş çalışma grubu ortamının tecrübelerine dayanarak birşeyler söylemek istiyorum. GameDev gibi bir yer evet keşke. Bunun olması için içeriğin geniş olması gerekir, her seviyeden içeriğe ihtiyaç var. Bu sağlanmalı. Bana göre bir diğeri ise seviyenin çok iyi olması. Bunu başardığımızı düşünüyorum. Ortam seviyesinin gelişmesi bize şunu getirdi. Seviyenin iyileşmesiyle, ortamdaki o tip bireylerin tutunamaması durumu söz konusu oluyor. Doğal olarak terk ediyor. Hepsi fiyasko arkadaşlar. İyi ki fiyasko. Eğer fiyasko olmasaydı bu seviye tutturulamazdı. Zaman içinde çok başarılı genç arkadaşlarımız katıldı aramıza. Seviyeye gayet güzel ayak uydurdu ki herkesten bunu bekleriz. Ben muhteşem bir ailede yetişmedim. Çoğu kişi böyle. Şimdi olayı tutup toplumsal sorun diye buraya da bağlayıp imkan meselesi haline getirmek olmaz. Ben yıllarca internet kafelerde geliştirdim kendimi. Pek çok arkadaşım da benimle aynı imkanları paylaşıyordu. Bunun ölçü olduğuna kesinlikle inanmıyorum. Bakın ben hala o ortama geniş bir çalışma grubu diyorum. Ama hala 3 - 5 kişilik gruplar gelip dünyanın en büyük stüdyosu gibi davranıp sonra basıp gidiyorlar. Kusura bakmasın kimse ama ben bunlara taviz vermek niyetinde değilim. Yolları açık olsun.

Son olarak birşey dikkatimi çekti yazılanlardan isimsiz arkadaşın mesajı: halbuki hazır motorlar ile yapılacak işler cok kısıtlı veya 2d olur.bu sitelerin bu işin ciddi bir iş oldugunu,oyun yapmak isteyen birinin hangi aşamalardan geçmesi gerektigini.

Arkadaşım neye göre 2d olur? Ne biçim saçmalamışsın sen böyle? Burda böyle tartışmaya giriyorsun sonra çıkıp diyorsun ki hazır oyun motorlarıyla ancak 2d olur. Yok böyle bişey ya. Bu siteler dediğin yerin kapsamına giriyorsa OG senin söylediğinle çok çelişir şeyler dönüyor orda söyleyim. Biz orda bu işin ciddi bir emek gerektirdiğini anlattığımız gibi hazır oyun motorlarıyla bişey yapamazsın 2d olur da demiyoruz. İşler kısıtlı olabilir ama piyasaya bir bak o hor gördüğün basit gördüğün kısıtlı gördüğün oyun motorlarıyla ne işler yapmış profesyonel eller. Ben o motorlardan kaliteli bir iş çıksın Türkiye'de öpüp başımın üstüne koyarım.

Tıklayın

Saygılar arkadaşlar. Güzel sohbet için teşekkürler herkese. İnşallah durumlar değişir, gelişir, büyür.

Adsız dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
person dedi ki...

Arkadaşlar sadece şunu söylemek istiyorum;

Mühim olan hazır motor kullanmak veya C++ ile sıfırdan herşeyi halletmek değildir (ki bu sıfırdan halletmek olmuyor yine de). Mühim olan -kanımca- ortaya oynanabilir, keyifli, orijinal birşeyler koymaktır. Bizim "lamer" eğitmemiz gerekmiyor. Bizim bu işi layığıyla yapıp ortaya ürünler koymamız gerekiyor. Madem ki biz "bilen" kişiler veya "bilinçli" kişileriz, öyleyse görevimiz öğretmek değil yapmaktır.

Teşekkür ederim.

Ahmet Kamil Keleş dedi ki...

@Oyuncu:
Beni savunduğun için teşekkür ederim ama mesajını kaldırmak zorunda kaldım; zira bu tartışmada kullandığın üslup fazlasıyla sertti.

Tartışılan kişiye "Sen önce x yapmaya çalış" denilen bir iletiye izin veremezdim.

Adsız dedi ki...

Arkadaşlar yazıyı ve tartışmalarınızı beğeniyle okudum herkesin kendine göre haklı yanları var tabii. Lamer dediğimiz kesim sadece bilgisayar başında değil hergün sokaklarda dolaşıyor tüm sorunları çözüyor memleketi kurtarıyor. Bizimkine lamer deniyor sadece. Burada yazmaktan hiç çekinmiyorum "Bazen Türk olmaktan utanıyorum." Böyle bir kesim başka ülkelerde bu kadar yaygınmıdır hiç sanmıyorum. Cahil bir topluma bu kadar kısa sürede bu kadar kendi geliştirmediği yabancı teknolojilerin gelmesi fazla geldi sanırım. Cahilliğimizden utanıyorum. Cahil insanlardan değil. Bizi yönetenler eğitenler büyütenlerden utanıyorum. Yüce bir milletin geldiği bu halden utanıyorum. Utanmak bir çözüm değil. Bunlar sadece ince bir yakınma. İçimde birikenlerin en sonunda şu yazılarıda okumamla birlikte artık dışa vurması taşması. Yakınmak çözümün değil sorunun bir parçası biliyorum. Burda yazı yazmakla bu insanları bilinçlendiremiyeceğimiz de biliyorum. Merak ettiğim birşey var sadece nasıl bu şekilde düşünen insanlar topluluğu haline geldik? Sorunu çözmek için kaynağına insek belki bizde bir web sitesi açıp insanlara oyun programlamadan önce C ya da C++ dan daha önce Python, Ruby gibi daha anlaşılır ama onlar kadar etkili(belki de daha fazla) dilleri öğretmeye çalışsak belki burda yazmak kafa patlatmaktan daha faydalı birşeyler yapmış oluruz. Ben hala tüm yazıların sorunu işaret ettiğini düşünüyorum. Bizde tipik alışkanlıklarımızdan kurtulup biraz harekete geçsek belki bazı kıpıldanmaların başlangıcı olabiliriz ya da varolanı biraz daha ilerletiriz. Amaç öncü olmak değil. Sadece olmak. Şu an burda yazmak için sırasımı bilmiyorum ama ben Python dilinde insanlara(öğrenmek isteyen ama imkanı omayan) pekçok şey öğretebileceğimize inanıyorum. Oyun programlama konusunda da çok iyi bir python modülü kullanıyordum ve Türkçe'ye çevrilmesi gereken belgeleri var. Tabii kullandığı dilden memnun olan kimse başka bir dil öğrenmek zorunda değil benim ki sadece bir öneri...
Ben hayatım boyunca oyun motoru kullanmadım oyun motoru dediğiniz şey kod yazmadan yapılan oyunlar mı? O konuda da diyeceğim birkaç birşey var. Bana göre artık yapılan ürünlerde önemli olan yöntemde çok ortaya çıkan ürünü kimlerin sevip sevmiyeceğidir. Yani oyun motoru kullanarak yapılan bir oyun sadece yapan kişi için zaman kaybıdır bana göre eğer o kaybı göze alıyorsa ki herkesin iyi bir programcı olmasını kimse bekleyemez zamanını harcayarak ortaya iyi bir ürün koyabilir. Ama onu öğreneciği kadar bir programlama dili öğrenseydi bildiği şeyler sınırlı kalmazdı. Sadece arayüzle etkileşmezdi. Mesela bende python'da pygame denilen bir modül kullanmaktayım. Benim o müdülü sıfırdandan kurmam yıllarımı alırdı(yine de yapamazdım). O modülü kullanıyorum çünkü o modül python kodu ile işlenebiliyor ,python programının içinde çelışıyor ve herkes istediği gibi kullanmakta,geliştirmekte özgür.Sonuçta yine program yazıyorsunuz. Eğer bahsettiğiniz oyun motorları da C kodları ile çalışıyorsa bunda bulduğunuz yanlış yanı kavrayamam. Ama arayüz üzerinden resim ekleme onu şuraya işaretleyip gönderme şeklinde ise haklısınız bunları hiçbir programcı kullanmamalı derim.

Uzun lafın kısası burdaki herkesi bilgiçlik taslamaktan uzak yararlı birşeyler yapmaya meğilli insanlar olarak gördüm. Burda yazı yazmamın sebebide budur. Ben bir çözüm önerisi sunmaya çalıştım. Sizlerinde çözüm önerilerinizi dinlemeye hazırım .Yeterki bizde yarına herşeyi düzeltemiyeceğimizi bilelim ama ne kadar sürerse sürsün düzeltmek uğruna emek harcamayı göze alalım.Zannediyorum burdaki herkes benimle aynı şeyleri düşünüyordur.

Adsız dedi ki...

Arkadaslar XNA sadece bir oyun motoru değildir.
Millet zannedicekki karakterinizin resmi: BROWSE a bas yukle tamam. saga git. sag tus sola git için tusa basın sol tus falandı filan.
Ancakkkk
XNA kullanabilmek için 1-Matematik Bilmek şart 2-C# bilmek şart 3-Network topolojilerini ve protokollerini bilmek şart (multiplayer için) 4-Object Oriented Mantığını iyi bilmek şart 5-Ses-Goruntu kordinasyonunu iyi sağlamak şart.
Bazı arkadaşlar sadece bir oyun motoru sanmasın.XNA de sağlam bir oyun hazırlayan 1 sene sonra C++ da makinaya daha fazla dokunan oyunlar yazabilir.Geri tartışmaların hiç birine bulaşmıyorum.Vesselam